15-19 Mart 1951

23.12.2007
55
15-19 Mart 1951
REKLAM ALANI

Yurttan Türk Tugayına 600 kişilik bir ikmal grubu gelir. Türk Tugayı umumi ilerleme raporuna göre kuzeybatı istikametine doğru ilerleme vazifesi alır.

Bu günü Nazmi ÖZO ĞUL şöyle anlatır;

REKLAM ALANI

“15 Mart 1951 günü Han nehrini geçerek kuzeye doğru ilerliyoruz. Vatanperver Kore köylerinin evleri kül haline gelmiş. Saçları günlerce taranmamış kadınlar, açlıktan iskelet haline gelmiş ihtiyarlar ayakta durabilmek için değneklerine dayanmış kurtarıcılarını gözyaşları arasında selamlıyorlar. Kamyonlarımız kül haline gelmiş köyün kuzey çıkağında durdu. 10 ile 15 yaşında bir çocuk yanan evinin küllerini karıştırıyor. Kendinden o kadar geçmiş ki, dünyada yaşayıp yaşamadığının farkında değil. Bizimle hiç alâkadar olmuyor. Elleri ve yüzü simsiyah, gözleri çıldıran bir insanın gözleri gibi büyümüş, bir noktaya dikmiş. Yüzünün rengi o kadar sarı ki, ölmüş bir insanın rengini almış. Dizleri elektriğe tutulmuş gibi titriyor. İaşe kamyonundaki Tğm. Ali Çelen kamyondan aşağıya atlayıp, bu kimsesiz çocuğa yaklaşıyor. Elindeki kumanya kutusunu çocuğa uzattı. Fakat Koreli çocuğun dalgın gözleri hâlâ yanan evinin küllerinden ayrılmıyor. Ali Çelen çocuğa seslendi. Çocuk gözlerini yavaş yavaş kül haline gelmiş evinden kaldırdı.

Benden ne istiyorsunuz gibi Ali Çelen’in yüzüne dik dik baktı. Çocuğun gözlerini oynatmadan dik dik bakışı Ali Çelen’in yüzündeki şefkatli hatlardan bir mana çıkarmış olacak ki yumuşadı ve ellerini yavaş yavaş kaldırdı. Uzatılan kumanyayı aldı. Fakat takati kalmamış olacak ki aldığı kumanya kutusunu yere düşürüyormuş gibi bıraktı. Gerilmiş yüzü yavaş yavaş yumuşadı, gözlerinden yaşlar boşanmaya başladı. Mehmetçikler çocuğun acıklı halini görünce yerlerinde duramadılar. Kamyondan aşağıya atladılar. Ellerindeki kumanya kutularını çocuğun yanına yığdılar. Dalgın Koreli çocuk bu şefkatli insanların hareketleriyle alâkadar olmaya başladı. Eğildi, bir kumanya kutusu aldı. Kül haline gelmiş evinin temeli yanındaki kovuğa ayakları titreyerek götürdü. Mehmetçikler verdikleri kumanya kutularını çocuğun götürdüğü yere taşıdılar. Mehmetçiklerin bu hareketi çocuğun yüzündeki ızdırabın çizgilerini yok etti. Mehmetçiklerden biri yerdeki kumanya kutusunu açtı. İçinden çıkardığı kumanyayı çocuğa uzattı. Çocuk uzatılan şeyi aldı. Evvela bu neymiş gibi dik dik baktı. Sonra yavaş yavaş ağzına götürdü. Elindeki kumanyayı bitirdi. Uzatılan ikinci kumanyayı da aldı. Fakat ağzına götürmüştü ki hüngür hüngür ağlamaya başladı. Mehmetçikler ağlayan çocuğu şefkatli elleriyle okşadılar. Çocuk bu şefkatli ellerin tesiriyle olsa gerek ki gözlerinden akan yaşları sildi. Bu sırada kamyonlar hareket etmeye başlamıştı. Mehmetçikler ve Tğm. Ali Çelen son olarak şefkatli ellerle çocuğu okşadılar ve kamyona bindiler. Kamyonlar hareket edinceye kadar hiç konuşmayan yalnız düşünen çocuk, kuzeyi elleriyle göstererek:

-Çaynis komünist, çaynis komünist, diye bağırıyor ve elleriyle onları kesin şeklinde hareketler yapıyordu. Bu hareketlerden sonra elleriyle Mehmetçikleri selâmlıyordu.

REKLAM ALANI
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.