Unutulmayan An Kore

Kemerdere, bağlı olduğu birliğin ”Kunuri” cephesinde savaştığını, ”Kunuri muhabereleri”nin geçtiği cephede, Çin askerlerinin kendilerini çember içine aldıklarını, aynı cephede savaşan ABD birliğinin geri çekilmesi nedeniyle çok sayıda arkadaşının şehit olduğuna tanıklık ettiğini dile getirdi.
Kore Savaşı gazilerinden Kemerdere, yaptığı açıklamada, 1950 yılında Balıkesir’in Susurluk ilçesinde askerlik yaptığı dönemde Türkiye’nin Kore’ye asker gönderme kararı alması üzerine, arkadaşlarıyla birlikte Kore’ye gitmek için Çanakkale’nin Gelibolu ilçesinde 25 gün eğitim aldıklarını söyledi.
Eğitimlerinin ardından İskenderun’a oradan da gemiyle Kore’ye gittiklerini ifade eden Kemerdere, 26 gün süren bir yolculuğun ardından Kore’ye vardıklarını belirtti. Kore’de büyük zorluklarla karşılaştıklarını anlatırken gözyaşlarına hakim olamayan Kemerdere, zor koşullara rağmen kendilerine verilen görevi en iyi şekilde yerine getirmeye çalıştıklarını kaydetti.
Kemerdere, bağlı olduğu birliğin ”Kunuri” cephesinde savaştığını vurguladı. Ramazan Kemerdere, Kunuri Muhabereleri’nin geçtiği cephede, Çin askerlerinin kendilerini çember içine aldıklarını, aynı cephede savaşan ABD birliğinin geri çekilmesi nedeniyle çok sayıda arkadaşının şehit olduğuna tanıklık ettiğini dile getirdi.
”ABD BİRLİĞİ YARDIM ETMEK YERİNE GERİ ÇEKİLDİ”
Çember içine alınınca Kunuri kasabası yakınlarında mevzi aldıklarını anlatan Kemerdere, Albay Celal Dora komutasındaki Mehmetçiğin, 4 gün süren çok kanlı çarpışmaların ardından Çin askerlerine karşı süngü taarruzuna geçtiğini, çemberi yararak Çinli askerleri perişan ettiklerini, ancak büyük kayıp verdiklerini söyledi. Kemerdere, ”Savaş sırasında 10 bin kişilik Çin ordusu, 4 bin 500 kişilik Türk birliğinin bulunduğu alanı çembere aldı. Bizim çembere alındığımızı gören ABD birliği yardım etmek yerine geri çekildi. Bizi orada bıraktı. Biz direndik, ‘Allah Allah’ sesleriyle çemberi yardık ve kurtulduk ama 400 şehit ve 180 esir verdik” diye konuştu.
Kemerdere, Kore’de bir çok arkadaşını kaybettiğini, İzmirli arkadaşı Niyazi Temel’in vücuduna şarapnel parçası isabet etmesi sonucu şehit oluşunu hala unutamadığını göz yaşları içinde anlatırken, ”Niyazi ölürken anne, babasının ismini söylemişti. Türkiye’ye döndüğümde Niyazi’nin annesi geldi bana onu sordu. Ona öldüğünü söyleyemedim” dedi.
”Kore’de kanla kazanıldı” dediği madalya ve rozetlerini ceketinden çıkarmayan Kemerdere, o günleri unutmamak için madalyayı sürekli taşıdığını ifade etti.
Karaköy Muhtarı İsmail Yiğit de Kore gazisi Ramazan Kemerdere’nin askerden geldikten sonra bir daha köyden ayrılmadığını, inşaatlarda işçilik yaparak hayatını sürdürdüğünü belirterek, şu anda da eşi ve oğluyla birlikte yaşayan Kemerdere’nin köyde çok sevildiğini belirtti.
200 YTL’lik gazilik maaşından başka geliri olmayan Kemerdere’ye ellerinden geldiği kadar yardım etmeye çalıştıklarını anlatan Yiğit, ”Vatandaşlar ve komşuların verdiği yardımlarla geçiniyor. Evinde düzgün eşyası bile yok. Çok zor durumda” dedi.
-KORE BÜYÜKELÇİLİĞİ’NCE ”BARIŞ ELÇİSİ” UNVANINA LAYIK GÖRÜLMÜŞTÜ-
Kore gazisi Ramazan Kemerdere, 2005 yılında, Kore’nin Ankara Büyükelçiliği’ne başvurarak, daha önce kendisine verilen madalyaların eskidiğini ve yıprandığını yazıyla bildirerek, yeni madalya istemişti.
AK Parti eski Bursa Milletvekili ve dönemin Kore Dostluk Grubu Başkan Vekili Şevket Orhan, Kemerdere’nin talebini öğrenince, Kore Büyükelçisi Orgeneral Sang-Hoon Lee ile irtibata geçmişti. Sang-Hoon Lee, bunun üzerine Kemerdere’ye Şevket Orhan aracılığıyla yeni madalya ve rozetlerle ”Barış Elçisi” beratı göndermişti.
Henüz yorum yapılmamış.